Tarihçe 13 Ekim 2024, 12:51

Dilovası, Türkiye'nin Kocaeli iline bağlı ve Marmara Bölgesi'nin önemli sanayi merkezlerinden biri olan bir ilçedir. Tarihi, 1960'lı yıllara dayanan bu bölge, coğrafi konumu ve stratejik önemi nedeniyle zamanla hızla gelişmiş ve sanayileşmiştir. Dilovası'nın kuruluşu ve gelişiminde bölgedeki ulaşım ağları, limanlar ve sanayi tesisleri büyük rol oynamıştır.
İlçenin geçmişi, İstanbul ile Anadolu arasında önemli bir ticaret yolu üzerinde bulunmasına dayanır. Osmanlı döneminde bu stratejik konumu nedeniyle bölge, ticari faaliyetlerin yoğunlaştığı bir kavşak noktası haline gelmiştir. Ancak asıl gelişimini 20. yüzyılın ikinci yarısında sanayileşmeyle birlikte yaşamıştır.
1960'lı yıllarda Türkiye'nin sanayileşme hamlesiyle birlikte, Dilovası'nda sanayi bölgeleri kurulmaya başlanmış ve bu süreç, bölgenin ekonomik anlamda önemli bir merkez haline gelmesine yol açmıştır. 1980'li yıllarda organize sanayi bölgelerinin faaliyete geçmesiyle birlikte, Dilovası hızlı bir şekilde büyüyerek hem yerli hem de uluslararası birçok yatırımcı için cazip bir nokta haline gelmiştir. Dilovası Organize Sanayi Bölgesi (DOSB), Türkiye'nin en büyük ve en yoğun sanayi alanlarından biri olarak dikkat çeker.
Sanayiye dayalı bu hızlı büyüme, zaman içinde Dilovası'nın nüfusunu artırmış ve yerleşim alanlarının genişlemesine yol açmıştır. Bölgenin hızla gelişen sanayi altyapısı, istihdam olanaklarının da artmasını sağlamıştır. 2008 yılında Dilovası, Gebze'den ayrılarak ilçe statüsüne kavuşmuş ve bağımsız bir ilçe olmuştur. Bu tarihten itibaren Dilovası, hem sanayi faaliyetleri hem de nüfus artışıyla büyümeye devam etmektedir.
Dilovası, günümüzde Türkiye'nin sanayi üretiminde önemli bir rol oynamaya devam etmekte ve gelişmiş lojistik ağlarıyla hem kara hem de deniz taşımacılığında stratejik bir konuma sahiptir.
İlçenin Tarihçesi
Antik Dönemde Bitinya Bölgesine ve bir dönem Roma İmparatorluğuna Başkentlik yapan Nikomedya'nın batısında yer alır. Antik dönemde Nikomedya Krallığına bağlı bir yerleşim yeri olduğu tahmin edilmektedir. Tarihte değişik isimlerle anılmıştır. (Boution, Aigiabi ‘deniz kenarı' gibi) Bu isimler arasında en çok bilineni ise Libyssa'dır.
Diliskelesi(Libyssa) Diliskelesi’nin tarihçesi çok eskiye dayanır. Diliskelesi’nin, Gebze’nin doğusunda yer alan en eski yerlerden biri olan Nicomedia’ya bağlı bir kıyı kentidir. İzmit Körfezi’nin karşı kıyıya en yakın yerinin burada olmasıdır. Hersek burnu ile Diliskelesi arasındaki deniz mesafesi çok kısa olduğu için Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorlukları zamanında önemli yerleşim yeri olan Bursa ve İznik'e en kısa ve hızlı yoldan ulaşım bu noktadan sağlanmıştır. Bu yerleşimlerin her biri Körfeze hakim pozisyonlarda kurulmuş yerleşim birimleridir. Bu yerleşim birimlerinin kuruluş mevkilerine bakılacak olursa, hepsinin İstanbul'dan Anadolu'ya (Avrupa'dan Asya'ya) açılan yol güzergâhı üzerinde önemli noktalarda kurulmuş oldukları görülür.
Dilovası (Libyssa), tarihinde en önemli kişilerden biri olan Hannibal (Hanibal), M.Ö. 247 ile M.Ö. 182 yılları arasında yaşamış Kartaca'lı politikacı ve generaldir. Hannibal, bütün zamanların en büyük askeri dahilerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Roma'nın en büyük düşmanı olarak 2. Pön Savaşı'ndaki başarılarıyla tanınmıştır. Ancak, kendini toparlayan Romalılar Kartaca'ya saldırınca, İtalya'da bulunan Hannibal Kartaca'ya dönerek Romalılarla son kez savaşır ve yenilir. Savaştan kaçan Hannibal, kuzey-batı Anadolu'da şu anki Kocaeli'nin bulunduğu Nikomedya Krallığına sığınır ve bir süre Dilovası (Libyssa)'da ikamet eder. Ancak Romalılara teslim edileceğini anlayınca yüzüğünde taşıdığı zehiri içmek suretiyle intihar ederek yaşamına son verir. 14. yüzyılda Osmanlı topraklarına katılan Dilovası (Diliskelesi), karşı kıyıda bulunan Karamürsel, Ereğli ve Hersek'e geçişlerde kullanılmıştır. Hersek Burnu'yla Diliskelesi arasında deniz mesafesinin çok kısa olması nedeni ile Bitinya, Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorlukları zamanında önemli bir yerleşim yeri olan İznik'e en kısa ve hızlı yoldan ulaşım yüzyıllar boyunca bu noktadan sağlanmıştır. (İzmit Körfezi'ni dolaşmak istemeyenler için bir geçiş noktasıydı.) Ayrıca karşı kıyıda Hersek'te bulunan Helenopolis kentiyle birlikte körfeze geçişlerin kontrolü sağladığı için stratejik bir öneme sahiptir.Dilovası'nda yaşayan imparatorlukların bıraktıkları eserler Libyssa Kalesi, Libyssa İskelesi(Diliskelesi) I. Justinyen tarafındanyaptırılmıştır. M.S.1873 yılına kadar önemini korumuştur. İlçe içerisinden geçen İstanbul-Ankara karayolunun güney batısında Dilderesi üzerinde yer alan tarihi köprünün (halk arasındaki adı Mimar Sinan Köprüsü- Diliskelesi Köprüsü) Mimar Sinan tarafından yapıldığı belirtilmektedir. Osmanlı döneminde yapılan köprülerin önemlilerinden birisi olan köprü, 45 m uzunluğunda ve 3 gözlüdür. Klasik Osmanlı köprülerinde uygulanan sivri kemer formlarının bu yapıda da kullanıldığı görülmektedir.
CUMHURİYET DÖNEMİ
Yunan ve İngiliz işgalini gören bölgemiz İngilizlerin Gebze’yi işgal etmek için Diliskelesi’ne İngiliz askerlerinin çıkartma yaptıklarına şahit olmuştur. Gebze’yi işgal eden İngiliz askerleri Diliskelesi’nden çıkartma yapmışlardır.Yunan askerleri ise Diliskelesi tren istasyonunu kullanmışlardır. Buradan çıkan Yunan askerleri Tavşancıl, Çerkeşli ve çevre beldelere ulaşıp halkı sindirmek ve istediklerini kolayca elde etmek için her türlü baskıyı uygulamışlardır.
Genel Kurmay Başkanlığı Kayıtlarında Dilovası
T.C. GENELKURMAY BAŞKANLIĞI -ANKARA
02.01.1979 gün ve 4 sayılı yazısı
13 Temmuz 1336 (1920) Günü, İngiliz kuvvetleri, topçu ateşinden sonra, Gebze ‘ye taarruz etmiş, Diliskelesi’ne çıkarma yapmış ve Gebze’yi işgal etmiştir. Gebze’yi savunan “Osmancık Taburu” üstün İngiliz kuvvetlerinin taarruzu karşısında Gebze’yi boşaltarak 15 km. kuzeye çekilmiştir.
Belge: 254
(Gebze Kaymakamlığı’nın 21 Kasım 1336 tarih ve 383 sayılı yazısında)
Bir subay komutasındaki Yunan askeri 18 Kasım 1336 (1920) Perşembe günü Diliskelesi’nden hareket ederek Tavşancıl Köyünü abluka etmişler. Köy ihtiyar heyetine baskı yaparak halkın Yunan askerlerinden memnun olduklarına dair, mazbata düzenlenmesini istemişlerdir. Muallim, Çerkeşli ve Demirci köylerinde de aynı yolda davranmışlardır. İstasyondaki Yunan askeri komutanlığı bu gibi hareketlerde bulunarak halkı incitmektedir.
İLÇENİN KURULUŞU
1955 yılında yapılan E-5 karayolunun bu bölgeden geçmesiyle bölge değer kazandı.
1960 yıllarında Dilovası’nda sanayileşme başlamış olup 1980’li yıllarda nüfus hızla artarak gecekondulaşmayla birlikte kentleşme başlamıştır.
1964’te Marshall Boya, İzocam, 1969’da Çolakoğlu, Sümerbank, Nasaş, Olmuk-Sa, Lever-İş, Sedef Gemi gibi ardından da Dyo, Basf Sümerbank, Kimaş gibi birçok fabrika kuruldu.
Dünyada ve Türkiye de isim yapmış birçok sanayi tesisi Dilovası’nda faaliyet göstermektedir.
31 Aralık 1986 tarih ve 19328 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 33202 nolu karar ile Çerkeşli Köyü ve Muallimköy birleştirilerek Dilovası'nda bir belediye kurulması kararlaştırılmış, söz konusu belediye 7 Haziran 1987 tarihinde yapılan belediye başkanlığı seçimlerinden sonra Dilovası Belediyesi adı altında hizmete başlamıştır.Yukarı Çerkeşli Köyü ile Muallim Köyü’nün daha sonra Dilovası Belediyesi'nden ayrılıp tekrar müstakil bir köy durumuna getirilmesi için bir referandum yapılmış, Çerkeşli Köyü ve Muallim Köy Haziran 1988 tarihinde İçişleri Bakanlığı'nın onayıyla Dilovası beldesinden ayrılıp tekrar müstakil birer köy durumuna gelmişlerdir.
Dilovası ilçesi, 22 Mart 2008 Tarih ve 26824 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5747 sayılı kanun ile kurulmuştur. İlçenin sınırları, Dilovası beldesi merkez olmak üzere Tavşancıl ilk kademe belediyesinin mahalleleri ile birlikte birleşmesi, Tepecik, Çerkeşli, Köseler ve Demirciler köylerinin bağlanması ile belirlenmiştir. İlçenin nüfusu 42.668'dir. Yüzölçümü 118 km2 olup, km2 ye yaklaşık 361 kişi düşmektedir.
Kültür ve Turizm: Dilovası'nda ve Çerkeşli'de yaşayan etnik kimlik manavlardır. Sanayinin getirdiği göç olgusunu hızla yaşayan bölge olması nedeni ile Dilovası'na gelenler beraberlerinde, yaşadıkları coğrafyanın kültür ve geleneklerini de getirmişlerdir. Bu itibarla kozmopolit bir yapısı olan ilçe de doğu, Karadeniz, Marmara, güney gibi tüm bölgelerimizden göçen insanlar geniş bir mozaik oluşturmuşlar ve bölgeye kültürel bir zenginlik kazandırmışlardır. Davul, zurna eşliğinde halay, kemençe eşliğinde horon, kaşıklar ile Konya havası, Muş oyunu ve Bingöl oyunu düğünlerdeki kültürel öğelerdir, ancak artık yerini org eşliğinde yöresel parçalar almaktadır.
Tavşancıl Şah kartal anlamına gelir. 1960 lı yıllara kadar tarıma dayalı bir ekonomiye sahip olarak her türlü meyveyi üretip satardı. Zeytin üretimi yoğun olduğu için iki tanede yağhane olduğu söylenmektedir. 1960 yıllarından sonra ise sanayileşmenin hızlanması, gençlerin fabrikalara yönelmesi meyvecilik ve bağcılığı geriletmiştir. Tavşancıl'ın merkezinde bulunan Merkez Camii’nin, Evliya Çelebinin 1629 yılında geçerken gördüğü camii olduğu söylenir. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte bağımsızlık mücadelesi veren İzmit bölgesinde milli mücadeleyi örgütleyen Yahya Kaptan'ın Anıt Mezarı Tavşancıldadır.
Tepecik Köyü: İl merkezine 55 km mesafede, Tarım ve hayvancılık yapılır. Köyün zengin yemek ve tatlı çeşitleri vardır. Karadeniz, Akdeniz ve kara iklimi iç içedir. Köy konağı mevcut.
Çerkeşli Köyü : Hereke tipi halı dokumacılığı ilerlemiştir. Köyün üç tarafı pek yüksek olmayan dağlarla çevrilidir. Çavuş üzümü ünlüdür. Hayvan ağılları ile modern tavuk çiftliği vardır. Köyün amatör spor kulübü ve Avcılık ve Atıcılık kulübü vardır. Adını Bizans ordusu ile çarpışan Türk ordusunun Çerkez bölüğünden aldığı bilinmektedir. Köy konağı mevcuttur.
Köseler Köyü: İzmit'e 45 km mesafededir. Tarım ve hayvancılık yapılır. Köy düğünlerinde çeşitli adetler görülür. Karadeniz iklimi hüküm sürer. Köy konağı mevcuttur.
Demirciler Köyü: İzmit'e 45 km mesafededir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Karadeniz iklimi hüküm sürer. Köy konağı vardır ve 19.yy Osmanlı mimarisinin bir örneğidir.